Akdeniz kaplumbağaları ( Caretta caretta) , dünyanın birçok denizinde rastlanan ve büyüleyici bir yaşam süren karasal hayvanlardır. Genellikle kahverengi-yeşil kabuklarıyla tanınırlar, üzerinde belirgin sarımsı lekeler bulunur. Bu güzel canlıların ortalama ağırlığı 70 ila 150 kilogram arasında değişebilirken, uzunlukları genellikle 80 ila 100 santim arasındadır. Akdeniz kaplumbağaları sürüngenler sınıfına aittir ve bu da soğukkanlı oldukları anlamına gelir, yani vücut sıcaklıklarını çevreleriyle düzenlemek zorundadırlar.
Akdeniz Kaplumbağalarının Yaşam Alanı ve Dağılımı:
Akdeniz kaplumbağaları genellikle ılıman ve tropikal denizlerde bulunur. Adları, Akdeniz’de yaygın olarak görülmelerinden gelmiştir; ancak bu harika hayvanlar Atlantik Okyanusu, Hint Okyanusu ve Pasifik Okyanusu’ndaki suların çoğunu da kolonileştirirler.
Türkiye’nin güney sahilleri, özellikle Antalya ve Mersin bölgeleri, Akdeniz kaplumbağaları için önemli yuva alanlarıdır.
Beslenme ve Avlanma:
Akdeniz kaplumbağalarının diyeti çoğunlukla yumuşakçaların yanı sıra denizanası gibi çeteli hayvanları içerir. Ayrıca deniz yosunu ve küçük balıklar da beslencelerinde yer alabilir.
Güçlü çeneleriyle avlarını kolayca ezerek tüketirler. Kaplumbağanın üst kabuğu (karapaks) ve alt kabuğu (plastron) sert bir zırh görevi görür, onları yırtıcılardan korur.
Üreme:
Akdeniz kaplumbağaları eşsiz bir üreme döngüsüne sahiptir. Dişiler, genellikle gece vakti kumlu plajlara çıkarak yumurtlarlarını kumsalın sıcak kuma gömerler. Bir dişi genellikle bir seferde 80 ila 120 arasında yumurta bırakır ve bu süreç birkaç yıl tekrarlanır.
Yumurtalar yaklaşık 60 gün sonra çarpma yaparken, yumurtalardan çıkan yavrular hemen denize doğru sürünerek yolculuklarını başlatırlar. Yavruların sadece %1’i yetişkinliğe ulaşabilir. Bu oran, doğal avcılara karşı savunmasızlıkları ve insan faaliyetlerine karşı duyarlılıklarıyla açıklanabilir.
Göç:
Akdeniz kaplumbağaları uzun mesafeli göçler yaparak beslenme ve üreme alanlarını ziyaret ederler.
Bu yolculuklar binlerce kilometreyi kapsayabilir ve bu da onları deniz ortamında hayatta kalmalarını zorlaştıran en büyük zorluklardan biri yapar. Deniz akıntıları, insan faaliyetleri ve kirlilik bu göçlere müdahale edebilir ve yaşamlarını tehlikeye atabilir.
Tehditler:
Ne yazık ki Akdeniz kaplumbağaları habitat kaybı, plastik kirliliği, avlanma gibi çeşitli tehditlerle karşı karşıyadır.
- Plastik Kirliliği: Plastik çöpler denizlere ulaştığında kaplumbağalar tarafından yanlışlıkla besin sanılarak yutulur. Bu durum, sindirim sisteminde tıkanmalara ve ölüme yol açabilir.
- Avlanma: Bazı ülkelerde kaplumbağa kabukları yiyecek veya süs eşyası olarak hala satılıyor.
Koruma Çabaları:
Akdeniz kaplumbağalarının geleceğini korumak için önemli çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmalar arasında:
-
Yuva alanlarının korunması: Plajların temizlenmesi ve insan faaliyetlerinin kısıtlanması, yumurtaların güvenli bir şekilde gelişmesini sağlar.
-
Plastik kirliliğinin azaltılması:
-
Eğitim ve farkındalık: Topluma Akdeniz kaplumbağaları hakkında bilgi verilmesi, insanların bu hayvanları korumaya yönelik bilinçlerini artırabilir.
Sonuç:
Akdeniz kaplumbağalarının hayatta kalmasını sağlamak için bir araya gelmemiz önemlidir.
Bu etkileyici canlıların gelecek nesiller için korunması, deniz ekosistemlerinin sağlıklı kalması ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi için kritik önem taşımaktadır.